Şölen

Shakespeare’ nın Othello`su dünya klasiklerinden bir kitaptır. Eser tiyatro olup 5 perdeden oluşan bir trejedyadır. Aşk, ihanet, kışkançlık ve ahlak konularını içerir kitap. Eserde bir çok karakter yer alır ve hepsine farklı özellikler yüklenmiştir. Baş kahramanımız Othello bir komutandır ve işini çok iyi yapmaktadır. Iagor kötü adamdır hemen her şey onun etrafında döner. Acımasız ve kötüdür. Othello, nunda çavuşudur. Othello´ ya düşmanlık besler çünkü kendisi yerine Cassio adında bir yaveri yapmıştır. Olayların çoğu bu noktadan sonra gelişir. Desdemona ise Othello’ nu sevdiği kadınıdır. Roderigo ise saf bir adam Destemonaya aşık. Iagorun karısı ise Emilia ve Othello’nun yaverine aşık olan Bianca eserin yan karakterleridir. Eser’ in başlıngıcı Othello ile Desdemona’ nın birbirleri sevmesi ile başlar. Desdemonun babası Brabantio istemez Othello’ yu bu yüzden Desdemona da sevdiği adama kaçar ve babası da onu evlatlıktan reddeder. İlerleyen günlerde Osmanlı- Venedik savaşı çıkar. Othe...

Bu yazım da size sevgili okurlarım adından anlaşılacağı üzere pandora’nın kutusunu anlatacağım. Çok bilinen ama hikayesi tam olarak bilinmeyen bu efsaneye hadi geçelim öyleyse... Pandora’nın Kutusu, Antik Yunan efsanelerinde geçen içerisinde kötülüklerin bulunduğuna inanılan sihirli bir kutudur. Efsaneye göre Zeus kendisinden ateşi çalıp insanlara veren Promethus’un kardeşi Epimethus’a  başçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekaya sahip olan Pandorayı gönderir. Epimethus kardeşinin kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandoraya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış bir kutu hediye ama bu kutu asla açılmamalıdır. Pandora merakına yenilerek açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar. Ancak son anda kutuyu kapatır bu da insanların içindeki ‘umut’ tur. Kötülüğün yayılmamış olması umudu diye anlatılır.

Umay Ana, Türk mitolojisinde çocukları ve hayvan yavrularını koruyan bir tanrıçadır. Yaşam ağacına sahip orta yaşlı biridir. Arkeologlar Altaylarda buldukları seramik ürünler üzerindeki resimlerde Umay Ana üç boynuzlu olarak tasvir edilir. Orta asya da bazı arkeolojik buluntulardan anlaşıldığına göre Umay Ana motifi beyaz saçlı ve beyaz giyimli olarak insan biçimli bir görünüm sergilemektedir. Kuş kılığında kanatlı bir kadın görüntüsü de vermektedir. Altay türkleri onu göklerden inen gümüş saçlı, güzel yüzlü bir kadın  olarak düşünmüşlerdir. Çocuğu olmayanlar kendisine kurban adarlar. Gökyüzünde yaşadığı bilinir kimi zaman da yeryüzüne iner. Yanında bir kuğu ya da zarif bir at ile betimlenir. Bazen de Humay olarak adlandırılır ve Hüma kuşu ile bütünleşmiş bir anlam içerir. Ayrıca kendisine ithafen verilen Taskıl Umay şeklinde bir dağın varlığıda bilinmektedir. Mavi ve beyaz kuş kılığına girebilir.  

 Narkissos, yunan mitolojisinde bir kahraman olarak bilinir. Gelelim hikayesine... Çok güzel bir peri kızı olan Echo, bir gün avlanan bir avcı görür. Narkissos adında bu avcı çok yakışıklıdır. Echo ilk görüşte aşık olur. Narkissos bu sevgiye karşılık vermeden oradan uzaklaşır. Echo günden güne eriyerek içine kapanarak ölür. Olimpos dağın da yaşayan tantılar bu duruma çok üzülerek Narkissos'a kızarlar onu cezalandırmaya karar verirler. Günlerden bir gün av izindeki Narkissos susamış ve yorgun bir durumda nehir'in kenarına gelir. Su içmek için eğildiğinde, su da yansıyan kendi yüzünün güzelliğini görür. Bu güzelliğin karşısında büyülenir ve kendine aşık olur. Ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir, Narkissos da günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Efsaneye göre öldükten sonra vücudu nergis çiçeklerine dönüşmüştür. .  

Duvaklı Bakire ya da Peçeli Meryem adında  bir heykeldir. Heykeli ünlü İtalyan heykeltraş Giovanni Strazza (1882-1875) tarafından Carrara mermeriyle yapılmıştır. Heykel hassaslığı ve saydamlığı ile çok beğenilmiştir. Mermeri ise metaforik taşı, anatomik incelik ve dökümlü kumaş gibi karmaşık detal gerektiren işler için mükemmel yapılmıştır. Heykelin yapım aşaması ile pek fazla bir şey bilinmez tarihçiler Strazza' nın bu heykeli 1850 lerde Roma da yaptığına inanılıyor. Oldukça gerçekçi benzetilmiş olan heykel meryemi tasvir ediyor. 1856 heykel Newfoundland' e taşınıyor. 19.yy etrafında peçeli kadın heykelleri milliyetçiliğin yükseldiği İtalya da, İtalya' nın simgesi gibi görünmeye başlıyor. Günümüzde ise heykel İtalya'nın Floransa kentinde bulunan bir müzede sergileniyor. 

Yunan mitolojisinde ki Zeus’un oğlu Apollon bir gün aşk tanrısı Eros ile karşılaşır ve onun okçuluk kabilliyeti karşısında alaycı sözler söyler. Bunun üzerine sinirlenen Eros, Apollon´a oklarının tadını tattıracağına yemin eder. İki ok hazırlar ; bunlardan biri sapladığı kişiye sonsuz aşk ve tutku verecek; diğeri ise aşktan tamamen uzaklaştıracaktır.      Günlerden bir gün Apollon ülkesinde oturmuş lirini çalarken ormanda tek başına dolaşan güzeller güzeli su perisi olan Daphne, yi görür. O sırada Eros intikam vaktinin geldiğini anlayan Eros Aşk okunu Apollon’ un kalbine saplar. Apollon nehir tanrısı’ nın kızı olan Daphne’ ye aşık olmuştur. Fakat ne yazık ki nefret okunu da Daphne’ nin kalbine saplamıştır. Daphne, Apollon dan sürekli kaçacak ve aşkını reddecektir. Işığın ve müziğin tanrısı güçlü güçlü ve yakışıklı Apollon her gün ormana Daphne’ ni güzelliğini seyretmeye gider. Apollon dan korkan Daphne bir gün yine kaçarken, artık daha fazla dayanamayacağını a...

Bugün size İtalya’ nın gözde şehiri Roma dan bahsedeceğim okurlarım.Roma’ nın tersi amor’ dur. Amor aşk anlamına gelir. Bu aşk şehrini önemli kılan yaplarından biri olan aşk çeşmesine göz atalım. Asıl adı “Trevene Fountain” dir onu aşk çeşmesi yapan özelliği ise tarihi boyunca bir çok aşk filmine konu olmasından gelir. Tarihine bakacak olursak bu çeşme Nicola Salvi tarafından Poli sarayının bir köşesine inşa edilmiştir. Çeşme’ nin ortasında Poseidon yanında da bereket ve sağlık tanrıçası yer almaktadır.  1732 yılın da başlanan çeşmenin tamamlanması 30 yılı aşmıştır. Üç yolun kesiştiği yerde bulunduğundan Trevi adını aldığı düşünülür. Aşk çeşmesinin hikayesi söz konusu olduğunda çeşitli rivayetlere karşılaşıyoruz. En ünlü söylentiye göre Roma imparatoru Augustus zamanın da savaşta yorgun düşen askerler güzel bir kızla karşılaşır, ona nereden su bulabileceğini sorar. Güzel kız bugün ki çeşmenin yerini tarif eder ve toprağı kazdıkları halde su bulabileceklerini söyler. Askerler g...