FELSEFE NEDİR? NEDEN ANTİK YUNAN'DA ORTAYA ÇIKMIŞTIR.




FELSEFE NEDİR ?  Felsefe köken olarak Yunanca bir sözcüktür seviyorum, peşinden koşuyorum, arıyorum anlamına gelen "philia" ve bilgi, bilgelik anlamına gelen "sophia" sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. "philia"=sevgi "sophia"=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir. Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, bilgi severlik, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir. Filozof da bilgiye/bilgeliğe ulaşmaya çalışandır. Felsefe; varlık,,bilgi, adalet, güzellik, doğruluk, akıl  gibi konularla ilgili yapılan çalışmalardır. Felsefe düşünce sanatı olarak da bilinir. Filozof, yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek için yeni tanımlar ve yeni bilgi üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş vermişlerdir.

Felsefe nasıl başladığına baktığımızda ise  Geleneksel olarak felsefenin MÖ. 6 yüzyıl dolaylarında bugünkü İzmir ile Gökova körfezi arasında kalan kıyı bölgesi Iyonya'da başladığı kabul edilir. İyonlular evreni ve tanrıyı daha akılcı sistemde açıklamaya çalıştılar. Felsefe kendisini akla dayanan nedenlerle gerekçelendirmeye çalışan bireysel, eleştirel, bütüncül bir düşünme faaliyetidir. Bunun ilk örneklerini Antik Yunanda karşılaşıyoruz   Peki  neden felsefe Mısır veya Babil’de doğmadı? Çünkü, buradaki bilgiler tamamen günlük hayatı düzenlemek ve kolaylaştırmak içindi. Yani pratik bilgilerin ötesine teorik bilgileri yoktu. Ayrıca Doğu’daki bilgilere mistik bir anlam yüklenmekteydi. Ama Yunanların Doğu’dan aldıkları bu bilgileri, bu bilme gereçlerini işleyiş ve değerlendirişlerinde, Yunan düşüncesinin, başka hiçbir yerde bulamadığımız başarısını çok açık olarak görebiliriz. Mısır geometrisi pratik-teknik gereksinimlerden doğmuştu; Ülke için hayati önemi olan Nil’in yıllık taşmalarını düzenlemek, bunun için kanallar açmak zorunluğu, Mısır geometrisini ortaya koyup geliştirmişti. Mısır’da yüzeyleri ölçmede kullanılan formüller, bugünkü geometride olduğu gibi, birtakım axiom ve tanımlara dayanan bir sistem meydana getirmiyordu. Yunanlar pratik ve parça parça olan bu bilgilerden hareketle bir sistem oluşturmuşlar dolayısıyla da praxis’in üstünde theoria’ya yükselmişlerdir. Thales, Pytagoras, Eukleides böyle bir geometriye yol açanların başında yer alırlar. Mevki, şöhret, para kazanmak veya günlük yaşamı kolaylaştırmak adına bilginin peşine düşmemişlerdi. Bilgiye bilgi olduğu için değer veriyorlardı. Yegâne amaçları; Evrene, yaşama ve insana dair her türlü meraklarını gidermekti. Kendi yaşamlarının mühendisleriydiler. “Bu evren nereden gelip nereye gidiyor?”,  “Bu dünyada insanın yeri ve yazgısı nedir?” sorularına, dini tasarımların  mythosların, efsanelerin-verdiği yanıtların dışında; tamamen kendi akıllarının, deneyimlerinin ve gözlemleri sayesinde bilgiler vermeye çalışmışlardır.
Özetle baktığımızda ise Felsefe düşüncenin ürünüdür. Antik Yunan'da düşünce özgürlüğün sağlanması bilimsel gelişmelerin ve felsefenin ilerlemesine neden olmuştur. Bunu sağlayan birçok faktör vardır. Yunan medeniyetinin kurulduğu bölgenin açık denizlerde olması ve insanların başka bölgelerle ticaret için etkileşimde olması refahı sağlamıştır. Ekonomik refahla birlikte insanlar bilime ve felsefeye yönelmiştir. Yunanda özgürlüğü sağlayan diğer faktörlerden biri de şehir devletleri halinde küçük örgütlenmeler içinde olmalarıdır. Bu sayede şehir devletleri rekabet içine girmiş ve bilginin değeri artmıştır. Büyük bilgeler çeşitli Yunan şehirlerinde ortaya çıkmıştır. Şunu da eklemek gerekir ki antik Yunan dini de sorgulamaya ve araştırmaya müsait durumdadır. Başka bölgeden ticaret için gelen insanlarla etkileşim ve coğrafyanın buna uygunluğu gibi faktörlerin hepsi bu durumu etkilemiştir.  



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KİKLOP (CYCLOPS)

PEÇELİ MERYEM HEYKELİ

KANT SAF MATEMATİK NASIL OLANAKLIDIR?